8 Aralık 2015 Salı

DAHA GENÇ VE CANLI BİR YÜZ İÇİN YÜZ YOGASI

Günümüzde başta kadınlar olmak üzere tüm insanlar genç kalmak istemektedir. Kim genç kalmak istemez ki :) O zaman sizi bir mucize ile tanıştırmak istiyorum. YÜZ YOGASI...
Bilindiği üzere günümüzde yoga ya ilgi üst safhada. Kimi ne göre huzur, kimi ne göre esneklik, kimi ne göre denge, kimi ne göre farkındalık...Bu uzar gider :). Önemli olan ise yoganın bir şekilde sana güzel bir dokunuşu olup kendi yolculuğuna çıkmana vesile oluşudur.
Bedenimizi yoga ile arındırıp esnetirken, eminim yüzünüze ne yapabilirsiniz diye düşünmüşsünüzdür. Bir çok ünlüde günlük hayatlarında bedenlerindeki kasları çalıştırmanın yanında yüzlerindeki kasları da yüz yogası ile çalıştırıyor.
Öncelikle erken yaşlanmanın başlıca nedeni strestir. Yaşam koşulları nedeni ile stres her birimizi tehdit ediyor. Kimimiz bu stresin farkındayız, kimimiz ise farkında olmadan hızlı yaşamın içinde soluk almaya çalışıyoruz. Yaşamımızda var olan gizli veya açık stres kaynaklarıyla başa çıkmak için ne yapmalıyız? Öncelikle kendimizi sevmeliyiz. İçimizde huzuru yaratıp dış dünyamıza bunu yansıtmalıyız. Böylelikle her türlü stresi atlatmamız kolaylaşır. İşte tam bu noktada yüz yogası devreye giriyor. Yüz yogası ile fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak kendinizden hoşnut olup sevmeye başlayacaksınız. İç dünyamız, içsel enerjimiz dışımıza yansımaktadır. Daha olumlu ve pozitif olarak dünyaya bakmak hem bedeninize hem zihninize hem de ruhunuza olumlu yansıyacaktır.
Yüz yogası ve yoga da tüm hareketleri gerçekleştirirken doğru nefes almak çok önemlidir. Hücrelerinizin yeterli oksijene kavuşması şarttır. Teninizin genel sağlık durumunuzun bir göstergesi olduğunu unutmayınız. Yeterli oksijen almazsanız, uyguladığınız hareketlerin faydasını göremezsiniz.
Fizyolojik değişiklikler, toksin etkiler ve eriyen kas ve kemiklerden dolayı deride gevşeme ve torbalanma oluşuyor. Bu zamanla kırışıklığa doğru yol alıyor. Yüze nefesle beraber uygulanan hareketlerle kaslardaki sarkmalar toparlanırken, kırışıklıklar zamanla belirsizleşip, yüzdeki toksinler atılıyor. Yüz daha genç ve daha canlı bir hale geliyor.
Yüz yogası alına, göze, dudağa ve tüm yüz geneline yapılıyor. Neler yapıldığını merak ettiğinizi biliyorum :)
  • Alın Masajı ( Yüz kaslarını dinlendirmek-rahatlatmak için.)
  • Kaş Kaldırma Tekniği ( Alın kaslarını ve üst göz kapaklarını güçlendirmek için.)
  • Alın Yatay Çizgileri (Alın kaslarını güçlendirmek için.)
  • Gırtlak (Gerdanı ve boynu sıkılaştırmak için.)
  • Gülme Çizgileri (Gülme çizgilerini hafifletmek ve üst yanakların sarkmasını önlemek için.)
  • Yüz Ana Adalesi (Yüz kaslarını kuvvetlendirmek için.)
  • Göz Ana Adalesi (Göz çevresindeki çizgileri yumuşatmak için.)
  • Düşünce Çizgileri (Alın çizgilerini hafifletmek için.)
  • Ağız Ana Adalesi (Dudak çevresi çizgilerini hafifletmek için.)
  • Yanakların Sarkması (Alt yanak sarkmalarını toparlamak için.)
  • Göz Kenarlarındaki Kırışıklıklar (Kazayağını hafifletmek için.)
Bu hareketleri belli aralıklarda doğru nefesle birlikte yapmak çok önemlidir.
Hareketler, doğru egzersiz, pozitif olmak ve nefes kadar diğer önemli olan ise doğru beslenmektir. Doğru besinlerin tüketilmesi ve doğru bir şekilde boşaltılmasıdır. İhtiyacımız olan vitamin ve minerallerin alınması önemlidir. Hangi besinleri bir arada tükettiğimize dikkat etmeliyiz. Beslenmemiz sayesinde elastin ve kolajen yapı cildinizde artış gösterecektir.
Son olarak ise doğru gevşeme ve dinlenme yüzünüz bedeniniz ruhunuz için altın değerindedir. Gün boyu hızlı bir yaşamın içerisinde bulunmaktayız. Bedenimiz, zihnimiz ve ruhumuz tüketim odaklı ve stresin, hırsın önde gittiği dünyada, dinlenmeye ve gevşemeye çok ihtiyacı bulunmaktadır. Zihinde ve bedende bir bütün halinde sükûnet hakim olmalıdır. Tüm kaslar tamamen gevşeyip dinlenmezse hayat enerjisi kilitlenebilir. Zihnimiz ve bedenimizdeki kaslar dinlenirken beslenirler.
Birçok yoga hareketi baş, boyun ve yüzdeki enerji akışını rahatlatır, yüzdeki endişe çizgilerini siler ve yüzdeki dinginliği artırır. Bunlardan bazıları, Tadasana (Dağ Duruşu) , Sirsasana1-2 (Baş üstü Duruşu 1-2), Ustrasana (Deve Duruşu), Balasana (Çocuk Duruşu)...
Sağlıklı genç bir beden ve yüz için sağlıklı, doğru beslenmen, doğru nefes alman, pozitif ve olumlu düşünmen, doğru gevşeyip dinlenmen ve doğru hareketleri yüzüne ve bedenine uygulaman yeterlidir.  Bunların yanında ise sigaradan, alkolden, güneş ışınlarından, şekerli gıdalardan, asitli içeceklerden, uykusuzluktan, fazla kafein tüketiminden uzak kalırsan müthiş olur:). Daha genç, canlı bir yüz için YÜZ YOGA'SINA başlamaya ne dersin:)
 
 

30 Ekim 2015 Cuma

SAĞLIKLI VE FARKINDALIĞI YÜKSEK BİREYLER YETİŞTİRMEK İÇİN ÇOCUK YOGASI

Çocuk Yogası, çocuğa ruhsal zihinsel ve fiziksel yararlar sağlayan, kişisel disiplini ve kendini tanımayı, nefes ve gevşeme tekniklerini öğreten, küçük yaşta çocukları yoga ile tanıştırmak için yoga duruşları, şarkılar ve oyunlarla birleştirilip yaş gruplarına göre uyarlanmış bir yoga çeşitidir.

Çocuk yogasında asanalar, basit nefes teknikleri ve derin gevşeme uygulanmaktadır.Uygulanan yoganın amacı öncelikle bedenin sağlıklı olmasını hedeflemektedir.Nefesi, beden ve ruh arasında bağlantı için kullanarak ruhun da dengeli sağlıklı ve huzurlu olması sağlanıyor.

Erken yaşta yogaya başlamanın birçok bilimsel olarak kanıtlanmış faydalarıda bulunmaktadır. Bunlardan en önemlilerden ilki, Alveol sayısının yoga sayesinde artmasıdır. Alveol sayısının artması demek bağışıklık sisteminin güçlü olması ve hastalıklara  bedenin direnç göstermesi demektir. Bir diğeri ise, çocuklarda ki timus bezinin belli yaştan sonra gerilemeye başlamasıdır. Timus bezini kontrol eden immun sistemi, yoga yapan çocuklarda sağlıklı ve güçlü olmaktadır. Yoga yapan çocuklar kanser, astım ve birçok rahatsızlıklardan korunmuş oluyorlar. 

Çocuk yogasının dört ana hedefi bulunmaktadır. Öncelikle kendinizle ve daha sonra çevrenizle kurduğunuz farkındalık bağıdır. Kendinizle bağınız tüm hayatınız boyunca çok önemlidir. Bedeninin ruhunun ve zihninin farkında olman kendini tanıma yolculuğunda en önemli basamaktır.Bir diğeri ise fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal olarak dengede olmayı hedef almaktadır. Aslında hayatta her şey dengeden ibarettir. Beden dengen geliştikçe, ruhsal ve zihinsel dengende gelişmektedir.  Tüm bu oluşan denge ise duygusal halini dengelemektedir. Doğru nefes almayı aslında hepimiz bilmemize rağmen, yaşımız ilerledikçe nefesle ilgili farkındalığımız azalıyor. Sığ nefesler almaya başlıyoruz. Yogada uygulanan nefes çalışmaları ile nefes farkındalığı bilinç altına ekiliyor ve hatırlatılıyor. Son olarak gevşeme teknikleri öğretiliyor. Gevşemenin stres seviyesini azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bir çok hastalığın nedeninin stres olduğunu hepimiz biliyoruz. Stresi azaltıp yönelterek yoga ile sağlıklı olabiliyoruz. Özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktif çocuklar için doktorlar yogayı önermektedir.



Çocuk Yoga’sının Faydaları

1)      Sevgiyi, özsaygıyı ve başkalarına saygılı davranmayı öğretir.
2)      Stresle başa çıkabilmeleri ve yavaşlayabilmeleri ve içsellikleriyle buluşmalarına yardımcı olur.
3)      Tüm canlılara zarar vermemeyi öğretir.
4)      Empati kurmayı öğretir.
5)      Paylaşımı öğretir.
6)      Eğlenerek öğrenmenin tadına varırlar.
7)      Sosyal bir yapıları olur.
8)      Takım çalışmasını öğretir.
9)      Güç, denge, esneklik, konsantrasyon becerileri gelişir.
10) Birçok hastalık önlenir ve tedavi eder. 
(Astım, alerjik rahatsızlıklar, uykusuzluk, sindirim problemleri, öğrenim güçlüğü, hiperaktive…)
11)  Hayal güçleri ve yaratıcılıkları gelişir.
12)  Kendilerini ifade etmeleri gelişir.
13)  Özgüvenleri gelişir.
14)  Öğrenmeye daha açık olurlar.
15)  Bedensel, duygusal, zihinsel ve çevresel-sosyal farkındalıkları artar.
16)  Doğru nefes alıp vermeyi öğrenirler.
17)  Bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal ilişkilerde ki denge gelişir.
18)Erginlik yaşına erken girme dönemi engellenir. Böylece duygusal, fizyolojik ve psikolojik olarak  hazır olduğunda ergenlik dönemine girer.
19)Alveol sayısı 8 yaşına kadar artar ve sonrada sadece boyut olarak büyür. Dolayısıyla bağışıklık  sistemi güçlü olur.

18 Ekim 2015 Pazar

PANCHA KOSALAR (BEDEN KILIFLARI)

Varlığımız iç içe geçmiş çeşitli katmanlardan ( kılıf bedenlerinden ) oluşmaktadır. Her bir katmana (kılıfa) kosa denilmektedir. Bu beş beden kılıfı birbirini sarmaktadır. Bu beş beden kılıfı ''BEN KİMİM?'' sorusunun cevabını taşımaktadır. Doğduğumuzda bedenimize ve etrafımıza bakarak fiziksel bedenimizi keşfetmeye başlıyoruz.Bizi daha da ileri giderek aklımızı ve zihnimizi araştırmaya keşfetmeye başlıyoruz. Bir adım ötesine ilerliyerek içimize, duygu ve düşüncelerimizin keşfi ile kendimize adım adım yaklaşmaya başlarız. Tüm cevapların içte kendimizde olduğunu anlarız. Bedenen ruhen ve zihinen dengede ve mutlu olup olmadığımızın keşfi ile yolculuğumuz devam eder. Hayatımızın her alanında mutlu olmamız bizi her alanda sağlıklı kılar.

 ·                    Annamaya Kosa:

Sanskritçe dilinde annamaya besin enerjisi, kosha ise örtü demektir.  Fiziksel bedenimizdir. Yani gözle görülen, elle hissedilen bedenimizdir. Annamaya Kosa’nın temeli Muladhara (Kök Çakra) Çakradır. Hayatta kalmayı, yaşama isteğini ve köklenmeyi temel almaktadır. Yapılan fiziksel duruş çalışmaları ve asanalar bu beden boyutu içindedir.

  
·                    Pranamaya Kosa:

Pranamaya yaşam enerjimizdir. Pranayama çalışmaları, beden üzerinde hakimiyet kurmak içindir. Nefes alış verişlerimiz prana sayesindedir. Pranamaya Kosa’nın temeli Manipura (Mide Çakrası) Çakradır.


·                    Manomaya Kosa:

Manomaya akılsal bedenimizdir. Akılsal bedenimizi 5 duyu organımızla algılarız. Bu beden için önce akıl tek noktaya odaklı hale getirilmeli, daha sonra da bu durumda kalmayı öğrenmelidir. Tüm düşünceleriniz bu bedende şekillenir. Beden kılıflarımız iç içe olsa da aklımız olmadan da diğer bedenlerimiz varlıklarıyla yaşamaya devam ederler. Örneğin, bitkisel yaşam.


·                    Vijnanamaya Kosa:

Zihin bedenimizdir. Zihnimiz aklımızın yöneticisidir. Zihnimiz neyin doğru, neyin yanlış olduğu şeklinde kararlar verir ve yargılar. Zihni eğitmek çok önemlidir. Ayırt etme gücü burada önemlidir. Bunun için soyut düşünce yetisinin geliştirilmesi, mantık yürütülmesi, meditasyon ve ruhsal okuma gereklidir.
İkiye  ayrılır:
1.            Entelektüel Zihin: Yargılayan, sorgulayan yönümüzdür. Beynin sol yarım küresini kullanıyoruz.
2.            Duygusal Zihin: Sezgilerimizi kullandığımız beynin sağ yarım küresidir.


·                    Anandamaya Kosa:

Mutluluk bedenimizdir. Kendi doğamızı ifade etmektedir. Bize bunu en iyi çocuklar anlatmaktadır. Onlara baktığımızda kaygı, korku, stres olmadan, küçük şeylerden mutlu olarak anda yaşamayı öğrenebiliriz. İşte bu bizim tam doğamız. Doğallık anda kalmaktır. O an ne yapıyorsan sadece onu yapmaktır. Ne geçmiş ne gelecekte olmadan sadece o anda olmaktır.


10 Ekim 2015 Cumartesi

ÇAKRALAR


Sanskritçe,çakra kelimesi tekerlek, çark veya halka demektir. Enerji olarak ise girdap anlamındadır. Çakra iç enerji merkezi, iç enerji kanallarının buluştuğu, enerjinin bedene girip çıktığı ve dönüştürdüğü bir ortak noktadır. Çakra gözle görülemeyen soyut bir kavramdır. Astral bedenle bağlantılıdır.
Çakra girdabı yavaş ya da hızlı dönebilir. Bu sistemdeki enerji düzeyinebağlıdır.Çakralar dengelenip, geliştikçe kişilikte gelişir. Yama, Niyama, Asana ve Pranayama kişiliği geliştirirken, Pratyahara kısmında uygulanan çakra teknikleri sayesinde de çakra merkezleri gelişmektedir. Her ikisi de birbirini etkilediği için, dengeli bir şekilde uygulanmalıdır.
Sağlıklı Çakra sisteminin enerji merkezlerinin şekilleri dengeli, simetrik ve organiktir. Merkezler durağın değildir. Her çakranın rengi, salgı bezi, fonksiyonları, taşı, bedende bulunduğu ayrı yerleri, etkilediği organları vardır.
Çakra merkezleri, yaşam enerjisini evrenden, çevreden ve tüm canlılardan alır. Çakra sistemi sayesinde insan çevreyle ve evrenin farklı noktalarıyla sürekli bir alış veriş içerisindedir. Yedi ana çakra bulunmaktadır. Bu çakralar omurganın merkezinden geçen Suşumna Nadi kanalına yerleşmektedir. Çakralar bu kanalla bağlantılıdır. Çakraların dengelenmesi için topraklama, nefes teknikleri ve doğa iyi gelmektedir. Yoga derslerinde uyguladığımız asanalar (hareketler) ve nefes teknikleri ile çakralar dengeli hale gelmektedir.



               MULADHARA (KÖK ÇAKRA)

Bulunduğu Yer : Kuyruk sokumu, anüs ile cinsel organ arasında yer alır.
Renk:Kırmızı
Elementi:Toprak
SalgıBezi:Adrenalin
İlgili Bölge : Kemikler, Anüs , İnce ve Kalın Bağırsaklar, Kan Hücre Yapımı, Sinir Sistemi,Dişler, Bacaklar, Ayak.
Etkileri : Dünya ile bağlantı kurduğumuz yerdir. Güven ve güvensizlik etkisi yaratır. Dünyanın güvenilir bir yer, evren tüm ihtiyaçlarımı karşılıyor hisleri bu çakrayı olumlu yönde etkiler. Aile ve toplumsal kimlik olumlu tavırla ile gelişir. Hayattan payınıza düşen bolluğu elde etme, maddi güven hisleri ile temel güven duygusu oluşur. Kişi kendini olduğu gibi kabul eder ve sever.
Yaşama güven duymama, huzursuzluk, endişe hisleri fiziksel güçsüzlük yaratır. Gelişen güvensizlik duygusu yaşam gücünün zayıflamasına, dünyadaki her şeyin zor gelmeye başlamasına sebep olur. Bu çakranın düzensizliği bağışıklık sistemini zayıflatır. Direnç azlığı neşe, mutluluk, sevinç, sevgi, yaşama güven hisleri ile yeniden kazanılır.

Değerli Taşlar:Yakut, Honis, KanTaşı, Hematit.

     SVADHİSTANA (YARATICILIK, GENİTALÇAKRA)

Bulunduğu Yer: Göbeğin3–5cm.altı.
Renk:Turuncu
Elementi:Su
Salgı Bezi:Pankreas ve Adrenalin.
İlgili Bölge : Böbrekler, Mesane, Kan, Lenf, Üreme, Leğen Kemiği, Rahim, Yumurtalıklar,Bağırsaklar,Cinsel Organlar.
Etkileri : Yaratıcılığın, yeteneğin merkezi bu çakradır. Olumlu yaklaşımlar kendi kaynakların yaratabilecek yetenekleri geliştirir. Sağlıklı ilişkiler, istekli ruh hali ile hayatı renkli ve canlı yaşamaya sebep olur. Fiziksel anlamda cinselliğin merkezidir. Gelişen sevgi ve şefkat hisleri, bütünlük hissi ve sosyal hayatta girişkenliği, coşkuyu yaratır.
Cinsellik konusunda yanlış algılamalar, baskı niteliği taşıyan engellemeler veya sadece soyunu sürdürme kavramı duygusal paylaşımı yok eder. Cinsel isteksizlik veya aşırı uçlardaki cinsel takıntılar aşılması gereken bir sorun haline gelir. Başarısızlık, ihtiras, suçluluk, saldırganlık, kendinin sevmeme duyguları yaratır. Kendini sınırlayan, akışa bırakamayan, soğuk bir yapı gelişir. Bu çakranın düzensizliği hormon dengesizliği, özgüven eksikliği yaşatır. Eğer bu çakra dengesiz ise beşinci çakra olan Visuddha Çakrasıda (BoğazÇakrası) dengesiz olmaktadır.
Değerli Taşları: Mercan, Kehribar, Akik.


          MANİPURA (GÜNEŞ SİNİRAĞI ÇAKRASI)

Bulunduğu Yer: Göbekdeliğinin 2-3parmak yukarısıdır.
Renk:Sarı
Elementi:Ateş
Salgı Bezi:İnsülün Hormonu,Adrenalin,Pankreas
İlgili Bölge: Sindirim Sistemi, Karın, Mide, Karaciğer, Dalak, Safra Kesesi,
Nefes (diyafram), Böbrek Üstü Bezleri, Sırtın Alt Kısmı, Kaslar,Pankreas.        
Etkileri : Tüm enerjimizin, irademizin, kişisel kimliğimizin, gücümüzün çakrasıdır. Pozitif - negatif enerji kutuplarını burada dengeleriz. Kendine yeten güçlü, bağımsız bir kimlik doyurucu bir imaj bu çakrayı olumlu etkiler.
Yaşamımız için çok önemli olan BEN–BİZ dengesi burada kurulur. Kararlılık ve denge hedefe kolayca götürür. Varlığımızı sevgiye ve kendi gücümüzün farkına vararak devam ettirmek çok önemlidir. Ben’imizin oluştuğu yerdir. Olumsuzluklara karşı korunmak, açık yollar yaratmak pozitif enerjiyi yükseltir. Bolluk kendiliğinden gelir.
Huzursuzluk, dağınıklık, isteksizlik, boyun eğen davranışlar bu çakrayı olumsuz etkiler. Hoşgörü, tolerans ortadan kalkar. Sinirli dayanıksız bir yapı, sevgi, onay veya kabul görme uğruna maske kişilik yani negatif egoyu geliştirir. Ben’imizi kaybeder, negatif egoyu “ben” sanmaya başlayan bir kimlik gelişir. Kişi özsaygısını kaybeder. Negatif ego sadece haklı çıkmak uğruna savunma mekanizmaları geliştirir. İşine geldiği gibi yorumlar yapmaya başlar. İçsel huzura duyulan ihtiyaç artar.
Neşe, kararlılık ve kabullenme gelişir ve artar. Dengesizleştiğinde ise, reflü, kabızlık, hazımsızlık ve gaz şişkinliği gibi rahatsızlıklar görülür.
DeğerliTaşları:Kehribar,Topaz,KaplanGözü.


          ANAHATA (KALP ÇAKRASI)

Bulunduğu Yer: Göğüsün ortasındadır.
Renk:Pembe,Yeşil
Elementi:Hava
Salgı Bezi:Timus Bezi, Lenf Bezi, Bağışıklık Sistemi
İlgili Bölge: Kalp, Göğüs ve Göğüs Boşluğu, Akciğerlerin, Kollar, Eller
Etkileri : Koşulsuz sevginin merkezi bu çakramızdır. Çakra sisteminin merkezidir. Kendini ve diğer insanları sevme, sevgiyi alabilme – verebilme olumlu etkilerdir. Samimi bir şekilde beslenen koşulsuz sevginin gücü korkulardan, endişelerden, huzursuzluktan uzak tutar. Olaylara kalpten bakabilme ve bağışlama duygusu kişiye güç kazandırır. Sevginin gücü ve yüceliği ile kazanılan güç bilgelik kazandırır. Cömert, sevgi, şefkat, yardım etme duyguları varsa herşey yolunda demektir.
Uyumsuzluğu kişiyi başkalarının sevgisine bağımlı kılar. Sevilmeme, incitilme korkusu ile bu çakra dengesizleşir. Korku ve endişeler ile kasılmalar, kararsızlık onaylanma hissi karamsarlık, nefes ve kalp merkezini kötü yönde etkiler.
“Eğer” ya da “rağmen” diye gelişen sevgi besleme türü kalp çakrasına hiçbir katkı sağlamaz.
Evrensel bir sevgi anlayışı bu çakranın en önemli besinidir.
Değerli Taşlar: Kuvars, Zümrüt,Yeşim.

           VİSUDDHA (BOĞAZ ÇAKRASI)

Bulunduğu Yer:Boynun alt kısmındadır.
Renk:Mavi
Elementi:Mental
Salgı Bezi:Tiroid ve Paratiroid Bezi
İlgili Bölge : Boyun, SesTelleri, Çene , Omuz
Etkileri : İfade ve iletişim merkezimizdir. Yaratıcılığın ses bulduğu yerdir. “Ne söylüyorsanız “O”sunuzdur” yani söylenen sözler bedende titreşimler yayar ve bu titreşimler kişiyi o söylediği hale getirir. Duyguları özgürce ifade gücü, dürüst olmak çok önemlidir. Dürüst olmak sadece yalan söylememek olarak algılanmamalı. Kişinin kendine ve başkalarına karşı dürüst olması, doğru ve açık ifadeler ile “hayır” deme cesareti artar.
Gerçek duygu ve düşüncelerimizi açıklamaktan kaçınmak bu çakrayı olumsuz yönde etkiler. Yüzeysel konuşmalar, sıkılgan hatta bazen fazla ve gereksiz konuşmalar doyurucu olmayan sonuçları beraberinde getirir. Başkalarının olumsuz duygu ve düşüncelerinden etkilenmeyen, aldığı kararlardan kuşku duymayan bir yapı sezgi gücünü artırır. Kişi iç görünün en derin düzeyini yaşar. Bu bilincin yolları evrenin bolluğunu sunar. Dengesizleştiğinde, tiroid rahatsızlıkları, ses telleri kısıklığı, kulak ve boğaz problemleri görülmektedir.



       AJNA (DURU GÖRÜ-ALIN ÇAKRASI)

 Bulunduğu Yer:İki kaşın ortasındadır.
 Renk:Gece Mavis i(indigo)
 Element:Astral
Salgı Bezi:Pineal
İlgili Bölge : Merkezi sinir sistemi, Beyin, Gözler, Kulaklar, Burun, Sinüs, Yüz,
Etkileri : Zihin gücü, sezgi gücü, hafıza, telepati, duru görü ve irade merkezimizdir. Zihinsel ve sezgisel etkinliklerimizin dengede olması yaşamımıza sakinlik ve başarı kazandırır. Beynin sol (bilinçli ego), sağ (bilinçaltı – ruh) yanının uyumu sezgisel gücü ve farkındalığı artırır. Düşüncelerin denetlenmesi, geliştirilmesi, artan konsantrasyon, akıl, hafıza, irade ve yüksek farkındalık kişiye güç kazandırır. Doğru ve yanlış olguları buradaçözülür. Dengesiz ise, migren veya sinüzit rahatsızlıkları görülür.
6. His bu çakrayla bağlantılıdır.
Değerli Taşları: Lapis,Safir, Amestist.


         SAHASRARA (TAÇ ÇAKRASI)

Bulunduğu Yer:Başın tepesidir.
Renk:Mor–Beyaz.
Salgı Bezi:Epifiz ve Hipofiz bezi
İlgili Bölge:Korteks,Beyin ve sinirsistemi
Etkileri : Evrensel enerjiyi aldığımız yer ve ruhumuzun merkezi bu çakradır. Kişi gerçek potansiyelinin farkına varması ve enerji alanın evrenle bir olduğu yerdir. Bu çakrada hissedilen bilgi aydınlanmayı sağlar, bilinç açılır evrenle bir olunur.
Taç çakra paylaşılan ortak bilincin farkına varıldığı yerdir. Tanrısal enerjiye açık, şükran hisleri, spiritüel, neşeli, huzurlu bir yapı bu çakrayı olumlu etkiler.
Düşünce kalıplarına sıkışıp kalmak ve bunu kalben de onaylamak bu çakranın bloke olmasına sebep olur. Her şeyin anlamsız oluğu, belirsizlik, amaçsızlık gibi rahatsız edici duygular oluşur. Umutsuzluk, her şey bitti yaklaşımları, zayıf, kararsız bir yapı oluşmasına neden olur. Kişi kendini bolluktan ve bütünden ayrı hisseder.
Her birimiz evrende tek ve önemliyiz. Diğer canlılar da tek ve önemli.
Kendimizin ve başkalarının değerini algılamak bu çakranın dengede kalmasına olumlu etkieder.
Değerli Taşları :Ametis ve Pırlanta.


BİRBİRLERİYLE BAĞLANTIDA OLAN ÇAKRALAR


1–6=maddiyat ve maneviyat dengesi
2–5=İfadelerimiz ve sunum dengesi

3–4=Ben–Biz dengesi

''YOGA'DA YAPILAN NEFES  MEDİTASYON  VE ASANALAR İLE STRES SEVİYESİ AZALMAKTADIR.''

3 Ekim 2015 Cumartesi

YOGA EŞİTTİR SAĞLIK


Özellikle 60’lı yıllardan başlayarak batı, Yoganın genel sağlık üzerindeki olumlu etkilerini araştırmış ve bunları takibe almış ve deneylenmiştir. Yapılan incelemelerde Yoga’nın insan bedeni ve düşünce sistemi üzerindeki faydaları belirlenmiş ve bunlardan yararlanılmaya başlanmıştır. Günümüzde  pek çok sağlık merkezinde Yoga’dan yararlanılmaktadır.

Unutmamak gerekir ki günümüz tıbbı, insan yaşamı ve onun kaliteli bir şekilde uzatılması konusunda büyük ilerlemeler kaydetmiş ve her günde gelişimine devam etmektedir. Modern tıbbın tüm imkanlarını kullanmak ve ona her zaman güvenmek gerekir. Yoga çalışmaları bu gün pek çok tıp hekimince de uygulanmakta ve hastalarına tavsiye edilmektedir.
Yoga çalışmalarının uygun şekilde yapılması sonucunda insanın beden, zihin ve ruh yapısındaki ve kişiliğindeki olumlu gelişimleri göreceksiniz.
Yoga sağlık sistemi iskelet yapısından başlayıp, zihne kadar uzanan son derece  faydalı çalışmalardan oluşur. Beden yapısındaki tüm kaslar, pelvis, omurga, göğüs kafesi, boyun ve bedenin tüm katmanları çalışma sırasında esnetilir. Bu sırada iç organlar uyarılır ve güçlendirilir, Yoga uygulamalarının yenileme ve düzeltme etkileri tüm bedende ve iç organlarda hissedilir. İç basınçlardaki değişikler özellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur, Yoga hareketleri ile pek çok organ ve salgı bezlerine basınç uygulanır. Yoga çalışmalarının tamamında kan dolaşımı etkilenir ve iç organlara derin masaj yapılır.
Yoga tekniklerinin yalnızca fizik beden üzerinde etkili olduğunu söylemek yanlıştır. Yoga tekniklerinin uygulanması ile kişinin  duyguları ve kişiliğinde devrimsel bir gelişme yaşanır. Bedendeki yapısal olumlulukların dışında sindirim sisteminde, dolaşım sisteminde, sinir sisteminde, boşaltım sisteminde, bağışıklık sisteminde de tam bir gelişim görülür. Asanalar, bedenin uzun sürelerle huzur ve sükunet içerisinde durabilmesini ve her konudaki konsantrasyonunu temin eder. Nefes teknikleri ise, varlığın fizik, zihin ve ruh planlarında temizlenmesini böylece bedensel sağlığın ilk adımlarını oluştururlar.
Hiçbir zaman ani, hızlı ve çok sert uygulamalara yer verilmemeli her zaman hafif ve yumuşak bir tavır sergilenmelidir.Yoga hareketleri hiçbir zaman acele ile uygulanmaz. Bir Yoga öğrencisi her zaman yumuşak, rahat, ağır ve nazik davranışlar içerisinde bulunmalı ve bedenine önem vermelidir. Kaslar yumuşatılmalı, açılmalı ve rahatlamalıdır. Çalışmanın başı, ortası ve sonu her zaman aynı sükunet ve ağır tavırla götürülmelidir.
İçsel ve dışsal beslenme sağlık için çok önemlidir. Meditasyon sayesinde içsel olarak kendimizi besliyoruz. İçsel beslenme sayesinde fiziksel rahatsızlıklarınızı tedavi edebilirsiniz. Alınan doğru ve dengeli gıdalar içsel ve dışsal olarak bizi sağlıklı besler.Yoga ile hem içsel besleneceksiniz hem de asanalar sayesinde fiziksel olarak fit ve esnek bir vücuda sahip olacaksanız.
Yoga seansına gelmeden 2 saat önce yemek yemelisiniz. Muz ve tahıllı gıdalar vücudun gereksinim duyduğu enerji tüketimini sağlıyor. Yoganın beslenme içeriğinde bağışıklık sistemini güçlendiren çinko, selenyum ve magnezyum bulunmaktadır. Mineralli yiyeceklerden olan, ceviz, badem, fındık hücrelerde asit birikimi önlemektedir. Vejetaryen şeklinde beslenen kişilerin kanser riskini en az taşıyan kişiler olduğu tespit edilmiştir.

YOGA İLE BESLENME

Öncelikle şu konuda anlaşalım, vejetaryen olmak veya olmamak tamamen kişisel bir tercihtir. Vejetaryen olmak yada olmamak kişinin kendi seçimi. Yoga metinleri vejetaryen beslenmeyi önerir, bunun arkasında bilimsel ve yogaya göre ahlaki değerler bulunmaktadır.
Yoga felsefesi bir din olmadığı için vejetaryen olmak ve olmamanın günah gibi yargısal neticeleri yoktur.
Veganlar: Hayvansal kaynaklı hiç bir ürün (et, balık, tavuk, yumurta, süt, peynir) yemezler. Beslenmeleri tahıl, meyve, sebze, baklagiller, tohumlar ve fındık-fıstık bazlıdır.
Lakto-Ovo Vejeteryanlar: Et yemezler. Süt ürünleri ve yumurtayı kullanırlar.
Lakto Vejetaryanlar: Et, balık ve yumurta yemezler. Süt ürünlerini içeren vegan beslenmedir.
Ovo Vejeteryanlar: Et, balık, süt ürünleri yemezler. Yumurta içeren vegan beslenmedir.
Pesko Vejeteryanlar: Et ve tavuk yemezler. Balık, süt ürünleri ve yumurta yerler.
Yarı Vejeteryanlar: Sadece kırmızı et yemezler.
Meyve ile beslenenler (fruitarianlar): Sadece botanik olarak meyve grubuna giren sebze ve meyvelerle beslenirler. Tüketilerek tohumlarını yayan bitkileri kullanırlar.

Semi Vejeteryanlar: Sadece deniz ürünlerini tüketirler.

             ''YOGA'NIN AMAÇLARINDAN BİR TANESİ BEDEN RUH VE ZİHNİ                                                                            DENGELEMEKTEDİR.''

29 Eylül 2015 Salı

ASHTANGA YOGA İLE ADIM ADIM AYDINLANMA



Asht 8, anga ise basamak, merdiven demektir. Asthanga ise, 8 basamaklı yol demektir. Güç ve esneklik oluşturup fiziksel dayanıklılığı artıran, beden ısıtıcı, toksinlerden arındırıcı ve akıcı bir yoga türüdür. Bu yoga türünü patanjali geliştirmiştir.
·                    Yama:
Dışdaki varlıklara ve hayatınızdaki olan herşeye benimsediğiniz tutumlardır. Yoga’nın temelidir.
a.Ahimsa: Zarar vermemek ve saldırgan olmamak demektir. Ahimsa tüm düşünce ve davranışlarınızın, eylemlerinizin sizi geliştirmesini, ayrıca tüm varlıklara faydasının olmasını amaçlar. Her an bedeninizin tüm ihtiyaçlarını karşılayıp, gereksinimlerine saygı duymak ve karşılık vermek de ahimsadır.
b.Satya: Gerçeği söylemek, dürüst olmak demektir. Satya, kendi ihtiyaçlarınız ve yeteneklerinizle uyum içinde olan doğru bir hayatı yaşamak olarak algılanır.
c.Asteya: Bize ait olmayanı almamak anlamına gelmektedir. Maddi şeyleri yanı sıra başkalarının fikirlerini düşüncelerini çalmamayı da gerektirir.
d.Brahma Charya:  Cinsel irade kontrolü demektir. Tutku önemli olmasına rağmen, aşırısının bize zarar vermemesi adına kontrol edilmesi gerekmektedir. Yaratıcı enerjilerinizi boşa harcamamak için onları korumaktır.
e.Aparigraha: Yanlızca gerekli olanı almak ve birisinden veya bir durumdan çıkar sağlamamak demektir. Yaşamın bize sunduklarına inanıp, mutlak teslimiyeti temel almaktadır.
 ·                    Niyama:
Kendimizle ilgili kişisel gözlemlerimizdir. Hayatımızın, düşüncelerimizin tüm kontrolünü elimize almamızı anlatır.
a.Sauçha: İç ve dış ortamlarımızın temizliği, düzenliliği demektir. İçsel arınmak  demektir. İçsel temizlik, bütün bedenin sağlığı açısından önemlidir. Zihnin temiz tutulup, geçmişe takılı kalmamasıdır.
b.Santoşa: İnsanın elindekilerden, yaşamından, elde ettiklerinden memnun olması demektir. Yaşam da olup biteni kabullenmeyi içermektedir.
c.Tapas: Disiplinli olarak çalışmak demektir. Beden tapas sayesinde zihnin ve bedenin saflığını bozan zararlı maddelerden arınır. Yediğiniz besinler, aldığınız her şey, okuduklarınız, seyrettikleriniz, düşündükleriniz yoluyla vücudunuza neyin girdiğine özen göstermeyi içerir.
d.Swadhyaya: Kendini inceleme ve araştırma demektir. Kendini tanımak için bilgi edinmek, okumak çok önemlidir. Kendini bütünsel olarak tanımayı amaçlar. Swadhyaya’yı uyguladığınız zaman, evrensel yaşamı kavrarsınız.
e.Iswara Pranidhana: Farkındalığımız arttıkça ve yaşamın belirsizliğini deneyimledikçe hayatın kontrolünün bizde olmadığını fark ederiz. Mutlak teslimiyet demektir. İlahi iradeye olan inancın artmasıdır.
·                    Asana:
Yoga’nın üçüncü basamağı asanadır. Bedeni bilinçli olarak çalıştıran, güçlendiren ve esneten duruşlara asana denilmektedir. Beden asanalarla gevşer, canlanır ve enerji kazanır. Asanaların birçoğu adını hayvanlar ve bitkilerden almıştır. Bazı duruşlar ise adlarını yıldızlardan, tanrılardan ve bilgelerden almıştır. Duruşlar bedenin evrimleşmesini, gelişmesini sağladığından dolayı evrimsel ilkeleri temsil etmektedirler.

Asanalar rahat, uyanık ve istikrarlı bir şekilde yapılmalıdır. Asanalar nefesle bilinçli olarak bağlantılıdır. Duruşları gerçekleştirirken dikkatiniz hem kendinizde hem de harekette olmalıdır. Harekete odaklanma sayesinde konsantrasyon artmaktadır.

Asanaların bedene birçok artı getirmektedir. En önemli artılardan bir tanesi omurga esnekliğidir. İnsanın yaşı omurganın esnekliğiyle doğru orantılıdır. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal birçok rahatsızlığın yoga sayesinde iyileştiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

·                    Pranamaya:
Yoga’nın dördüncü basamağı pranamayadır. Pranamaya enerji kontrolleri demektir. Prana nefes ve enerji anlamını taşımaktadır. Özel nefes teknikleri sayesinde, nefes düzene kavuşur ve kontrol edilir. Bedene giren nefes arttıkça, tüm hücrelerimiz canlanır, oksijenle yıkanır. Bedenden çıkan her nefes bedendeki tüm negatif duygu ve düşüncelerden bizi arındırır. Toksinlerden arınmaması sağlar. Nefese odaklandığımız zaman bedenimizde ki ve zihnimizde ki stres seviyesi düşüp, konsantrasyonumuzun arttığı ve anda kaldığımız kanıtlanmış bir gerçektir. Bedenin enerjisi artar ve sinir sistemi düzene girer. Pranamaya kendimizi anlamayı, araştırmayı ve geliştirmeyi sağlıyor.
Solunum Fonksiyonları:
-Puraka ( Nefes alma)
-Reçaka ( Nefes Verme)
-Kumbhaka (Nefes Tutma)

FAYDALARI:
Fiziksel: Bağışıklık Sistemi güçlenir.
              Kirli kan temizlenir.
              Metabolizma sağlıklı olur.
              Dolaşım sistemi düzenlenir.
              Beyin hücreleri canlanır.   
              Kalp ve akciğerler güçlenir.
              Sindirim sistemi ve boşaltım sistemi düzenlenir.            
Zihinsel: Gerginlik ve stres giderilir.
                Konstrasyon artar.
                Farkındalık artar.
               Zihni medite hale getirir.                     
Enerjik: Enerji merkezleri düzenlenip, blokajlar temizlenir.

·                    Pratyahara:
Sizi dış etkenlere karşı koruyan ve içsel enerjinin engellemeden akmasına olanak sağlayan yoganın diğer basamağı pratyaharadır. Beş duyunuzu tek tek dış dünyaya kapatıp, zihni dinginleştirdiğiniz anda dikkatinizi içinize odaklamanız mümkün olur. Dış dünyadaki olaylar artık dikkatinizi dağıtamaz. Duyu organlarınızı iç dünyanızı gözlemlemeniz için dışarıdan merkeze çektiğiniz anda, içinizdeki gücün ve enerjinin bilincinde olursunuz. Pratyahara sayesinde duygusal, zihinsel ve egosallığa ait olan herşeyi kontrol altına aldığınız zaman, hayatınızdaki maneviyatın gelişmesini sağlarsınız.

·                    Dharana:
Dharana konsantrasyon demektir. Zihnin belirli bir anda tek bir nesne üzerine istikrarlı ve sürekli odaklanmasıdır. Zihniniz üzerine sabır göstermeniz gerekmektedir. Yargılamadan düşüncelerinizi sadece izleyin ve konsantre olmak istediğiniz konuya odaklanın.
·                    Dhyana:
Meditasyon, diğer bir deyişle dhyana, yoganın yedinci basamağıdır. Meditasyon zihnin medite hale getirilmesidir. Dhyana kesintisiz konsantrasyondur. Zihin sessizleşmiştir, düşünceler minimum düzeydedir ve dinginlik yaşanmaktadır. Anın farkında olup, zihinde düşünce barındırmamaktır.
Meditasyon hayatımızla bütünleştiği takdirde, zihnin daha dingin, dinç ve sakin olması sağlanır. Meditasyon mucizeleri gerçekleştirmenizi sağlayan bir araç olur.
Meditasyon tekniklerini uygulamadan önce bedeniniz rahat bir pozisyonda olup nefesinize odaklanmanız gerekmektedir. Enerjinin bedende rahatça akması önemlidir. Enerjinin en iyi aktığı pozisyon Lotus (Padmasana) pozisyonudur. Enerji kundalini’ye dengeli bir şekilde ulaşmaktadır.
İkiye ayrılır:
1.                  Saguna Dhayana: Evrensel ruhun niteliğine yoğunlaşılır.
2.                  Nairguna Dhayana: Evrensel ruhun özüne yoğunlaşılır.

·                    Samadhi:
Samadhi aydınlanma demektir. Nesnenin içine karışıp onunla bir olduğunuzda ve aranızda herhangi bir ayrılık duygusu bulunmadığında samadhi yaşanır. Aklın ötesinin olduğunu, ruhun uyanışını, astral yolculuğu, evrensel ruh ile birleşmeyi anlatmaktadır.

''HER ŞEY İÇTEN DIŞA YANSIR''