Hayatın kendisi mi karmaşık
yoksa bizler mi karmaşık hale getiriyoruz? Bu soru 5 gün boyunca Yin Yoga
Uzmanlaşma Eğitimi boyunca hep aklımın bir yerlerinde duruyordu. Hepimiz hayat
için aynı şeyleri düşünüyoruzdur.Hayat keyif, aşk, eğlence, mutluluk, huzurun
yanında karmaşa, kaos ve bitmek tükenmez bir koşuşturma. Hayat hep bir yang mı? Gece yatağa girince ertesi günün
planını yaparak uykuya dalmak mı? Ertesi gün kurulu bir robot gibi
yapılacaklar listesi için koşuşturmak
mı?
Hep başarı için hırsla koşuşturmak mı? Evet sorumluluklar var !!! Yaşamak için gerekli olan materyalleri elde
etmeliyiz. Ancak yaşam enerjini şarj etmeyi de hep hatırlamak lazım.Bir durmak,
derin nefes almak, bir çiçeğin kokusunu içine çekmek, kumsalda denizi
hissetmek. Hayatta biraz da Yin olmak !!! Hayat denge üstüne kurulu bir spiral.
Nefes aldığımız da bile, o nefesi veriyorsak herşeyin denge olduğunun en önemli
kanıtı.
''Her yang'ın içinde yin,
her yin'in içinde yang'ı aramak keşfetmek.'' Bu eğitimde aldığım en önemli
ders. Yoga benim için matta öğrendiklerimi hayatıma geçirebilme serüveni. Dün öğrenci
isem, yarın da öğrenci olacağım bir yolculuk.Ben oldum
cümlesinin yer almadığı bir bilgi kaynağı.
30 saatlik eğitim öyle güzel hazırlanmış ki... Eğitimin içeriği, söylenen cümleler, beslenme şeklimiz (vejeteryan-glutensiz), kaldığımız otel, doğa ile iç içe oluşumuz, program içerisindeki dinlenme saatleri ve 27 güzel ruhun bir araya gelişi. Herşey olması gerektiği gibi. Tesadüf diye birşey yoktur. Hepimiz aynı anda beraber orada buluşmalıydık. Sohbetlerimiz, paylaşımlarımız ve birbirimize dokunuşumuz öyle değerliydi ki.
Zaman zaman, tüm yoga öğrencileri ve eğitmenleri hep daha iyiyi yapmaya, zorlamaya
dayalı pratikler yapmışlardır yada yapmaya devam
etmektedirler. Bazen kaçırdığımız
yada hala kaçırıyor olduğumuz o pratik anındaki fiziksel-ruhsal-zihinsel
bütünlüğün sihrinin, gerçek hayatla tıpa tıp örtüşmesi.Hayattaki duruşumuz
mattaki duruşumuzun eyleme geçmiş yansıması. Pratiklerimde kendime farkıdalıkla bakmayı öğrendim ve öğreniyorum.
Sadece matın içinde kendimi nasıl yansıttığıma bakmanın hazzı. Kutsal mabetimde
ilk başlarda, yargının en büyüğünü, eleştirinin en büyüğünü kendime yaptım.
Yargılarımla, hırslarımla, korkularımla yüzleştim ve hala yüzleşiyorum.Bir
hareket benim için sadece bir hareket olmadı. Ordaki korkularım, açığa çıkan
duygular, verdiğim tepkiler en değerli hediyem oldu.Yang'ın içinde hep bişeyler
eksik yarım kalıyordu.Taki Devrim Hoca'nın Yin Eğitimi'ne katılana kadar.İçimde hep eksik kalan, biyerlerde gizli kalan
Yin'le tanışmam beni bütünledi. Büyük bir başlangıcın ilk adımı oldu.
Yin yoga benim için ne mi? Çabalamadan,
tutunduklarını bırakarak nefesle anda kalabilmek. Bazen tutunduklarını bırakabilmek,
alışık olduğun öğrenilmişliğin içinden çıkabilmek o kadar zor ki... Tıb ki
hayatta ki gibi. Bizi aşağıya çeken alışkanlıklarımıza, bağımlılıklarımıza öyle
sıkıca tutunuyoruz ki. Kaybolduğumuzun bile farkına varamıyoruz. Durduramadığımız
bir girdabın içinde yalnız kalmayarak, dışa odaklı bir hayatla dur durak
bilmeden ordan oraya savruluyoruz.
Yin bedeni 10 kas grubu
tarafından hareket ettiren 14 iskelet bölümünü 7 prototip yoga pozu ile fasya
dokuyu çalıştırmayı hedeflemesinin yanında, durmayı, farkındalıkla bakmayı ve bırakmayı
öğretiyor. Hareketlerde dokulara uygulanan çekme-kısaltma-baskı ile 2-10 dk.
arası kaldıkça, açığa çıkan duygularla yüzleşme cesareti ile karşı karşıya
kalmanın mucizesi bir başka. Hele de hareketler arasında uygulanan 1 dk'lık
dinlenme vaktinde ise, bedende ki enerji yani chi, dinginlik, sessizlik,
huzurla açığa çıkıyor. Çıkan her gözyaşıyı, kederi, hüznü bırakmanın rahatlığı
ile anılar, sezgiler ve huzurla kabulleniş yerini alıyor.
Anatominin mucizesi ise
herbirimizin tek ve özel olduğunun kanıtı gibi. Hep düşünürdüm ''niye bu
hareketi bu şekilde yapamıyorum? ''diye. Çünkü benim bedenim diğer bedenlerden
çok farklı. Bedenimin solu bile sağından farklı ise nasıl beklerdim ki, aynı şekilde
hareketleri uygulayabilmeyi. Yaratılışımız öyle tek ve özel ki yin yoga da her
bedene uygun hareketler olduğunu öğrenmek müthiş.
Uygulamış olduğum yang yoga
bana neler katıyorsa, biraz da yin'i eklemek bana neleri katacağını hayal bile edemiyorum. En
önemlisi denge,
bırakmanın hazzı ve olma
halini hayatı yansıtmak. Hep kişisel gelişimde derler, hayal et ve
eyleme geç. Aslında hayal ettiğini ol demeyi vurguluyorlar. Olma bilinci!!!
Yang olan hayatın içinde
kendine duracağın, bırakmayı hatırlayacağın yin bir alan aç. Tadını çıkart ve
kendini keşfet...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder